MUHARREM İLE SÖYLEŞİ (6)

muharrem ile soylesi -6-

Ne de çabuk geçmiş yıllar
Anlamadan
Dinlemeden
Gençliğimi yaşamadım
Şöyle bir oh diyemeden
Evden işe
İşten eve
Gide gele
Gide gele
Vatan, millet
Din ve devlet
Getirildik biz keleğe

Haydi şimdi Muharrem bey
Helal olsun yaşadım de
Benden yana helal olsun
Hakkım helal beylere de

Bir duyayım dediğini
İki elim yakandadır
Beni bırak
Dön de bir bak
Çoluk çocuk arkandadır

Hele şöyle gel yanıma
Hele yaklaş yamacıma
Gelen gitti
Giden gitti
Ömür desen zaten bitti
Kemer derken
Tünel derken
Şarj etmeyen pil de bitti
Hazret, diyor yola devam
Yollar
Karacaahmet’e gitti

Şimdi kaldır kadehini henüz vakit çok geçmeden
Fon dip yapalım Muharrem
İmam kefenimizi biçmeden

Ama bak Muharrem bey
Yine yamuk yapıyorsun
Ben, fon dip diyorum
Sen, sallanıyorsun
Keyfim yok de
Erken yatalım
Eğer muhalif bir fikrin var ise
O zaman oylama yapalım

Konuşmak istiyorsan
Söz senin üstat
Henüz gece ilerlemedi
Tıklat
Haydi tıklat
Peynirin üstüne roka
Bir kaşık da çoban salata
Balık sana sevdalanmış Muharrem
Ne kadar içten bakıyor
Baksana şunun güzelliğine
İnsanın yüreğini yakıyor

İlahi Muharrem
Hala neşen tatilde
Hala ense yapıyorsun
Ben fon dip, diyorum
Sen masadan kaçıyorsun

O zaman benden de tıs Muharrem
Benden de tıs
Haydi koçum yatağa
Tıpış tıpış

 19.12.2009 Eskişehir

MUHARREM DİLE GELDİ (5)

muharrem dile geldi-5-

Bugün bende bir şeyler var
Çok gerginim
Farkındayım
Sen sofrayı kur da hanım
Ben mezeleri çıkarayım

Bugün bende bir şeyler var
Bir şeyler
Hemen kırılıp
Darılıyorum
Bir laf söylemeğe kalksalar
Elimde değil
Parlıyorum
Ulan şaşı gözlü şişe
İyi ki varsın, diyorum
Ne zaman tepem atsa
Teselliyi sende buluyorum

Yahu, hanım bir ses ver
Coştur artık şu sazları
Al eline tamburu
Uçur Maya dağından
Kazları

Zaten derdimi çözemedim
Doluyum
Ağlayamıyorum
Yuf olsun, yuf diyorum
Şu insanları
Anlayamıyorum
Her başa geçen
Bir şeyler atıp tutuyor
Ya vatandaşımız çok saf
Ya da gönüllü yutuyor

Yahu, her şey iyiyse
Bizim maaş niye yetmiyor
Bu göstergeler
Bizde niye iyiye gitmiyor

Hadi be iki gözüm
Kaldır şu kadehi
Tıkla
Taşlar mı pirince karışmış
Pirinç mi taşlara
Ayıklayabilirsen
Ayıkla

Yuvarla Sultanım
Yuvarla
Kıyamet koptu kopacak
Ha bir kadeh
Ha üç kadeh
Ne var sanki
Ne olacak

Bak ne diyor, Sanat Güneşimiz
“Şimdi uzaklardasın,”
“Gözlerin doğuyor, gecelerime”
”Zaten çileli doğmuşum.”
Bu da yetmiyor gibi
Bir de emekli olmuşum

İşte bu, bana çok dokunuyor
Asıl buna kızıyor
Buna üzülüyorum
Ne zaman gözlerimi yumsam
Kuyrukta can veren
Arkadaşı görüyorum
Sen yıllarca çalış çabala
Son anımda rahat edeceğim diye
Emekli ol
Sonra rezil bir şekilde
Bir kuyrukta
Kaybol

Haydi, diyorum sağlığına
Yaşasın vatan
Yaşasın cumhuriyet
Bugünü de kurtardın Muharrem
Allah’ına şükret
Uzat bakayım rakıyı
Şöyle kendime geleyim
Havalar nasıl mı olacakmış
Ben nerden bileyim

Aferin be hanım
Tellerde ne güzel geziniyorsun
“Aliş’imin kaşları kara” mı diyorsun
Maşallah
Asude geçen ömrün
Son perdesi gibisin
Vallahi her yaşta güzel
Her yaşta sevimlisin

Ne diyordum ben yahu
Konuyu dağıttım
Bağlıyorum
Ah be, Sarı Zeybek
Sana layık olamadık
Asıl ona yanıyorum

Ülke denildiğinde akan sular durur
Biz bir şey diyemeyiz
Türkiyem
Canım benim
Senin için her kazığı
Seve seve, yeriz
Senin için her şeyden
Bu şişeden bile vazgeçerim
Sana bir şey olursa
Dünyayı çizerim
Sana bir şey olursa
Sanma ki
Sen sağ
Ben selamet
Daha önce gördü dünya
Yine görür elbet

Şerefe hanım
Şerefe
Son kale dimdik ayakta
Henüz düşmedi daha
Bizim de söyleyecek
Çok şeyimiz var
Bu sahte uygarlığa

 17.01.2007 Eskişehir